BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Stratonikeia Antik Kenti, Muğla'nın Yatağan İlçesi'nin 6-7 km. batısındaki Yatağan-Milas karayolu...

Tarihi Ahi Kenti olarak bilinen Mudurnu, Bolu'nun bir ilçesidir. Bolu’ya 52 km uzaklıktaki...

Din ve astronomi bilgini olan İbrahim Hakkı'nın Hocası İsmail Fakirullah adına 18. yüz yılda...

Anadolu’nun her köşesi uygarlık tarihinin aydınlanmasını sağlayacak sayısız yerleşimleri...

Harşena Dağı - Amasya

Amasya’daki Harşena Kalesi, şehrin savunmaya en uygun mevkii olan Harşena Dağı üzerinde kurulmuştur. Bu nedenle Harşena (Harşene) Kalesi ismiyle de bilinmektedir. Kalenin önemli tepe noktası ve bazı bölümleri sağlam kesme taşlarla, sur duvarları da moloz taşlarda yapılmıştır. Sekiz savunma kademesine sahiptir. Erken Tunç Çağı’ndan (M.Ö. 3200) itibaren diğer uygarlıklar tarafından da kullanılmıştır.

Helenistik dönemde, Amasya’yı İÖ.333’den İÖ.26’ya kadar başkent olarak kullanan Pontus Krallarına ait olan Kral Kaya Mezarları da, Harşena Dağı’nın güney eteklerine, kalker kayalara oyularak yapılmıştır.

Hatuniye Mahallesi’nin dar sokaklarından ve tren yolunu geçerek çıkılan mezarların arasında, kayaya oyulmuş yollar ve merdivenler bulunmaktadır. Yeşilırmak Vadisi boyunca, irili ufaklı 21 mezar olduğu bilinmekle birlikte bunlardan sadece birkaç tanesi günümüze gelebilmiştir. Kaya Mezarlarının içlerinden çok, arkalarına oyulmuş geçitler dikkat çekicidir. Bu bölgedeki büyük mezarlardan birinin yanında, nehre kadar uzandığına inanılan bir tünelin başlangıcı bulunmaktadır. Kalker kayalara oyularak yapılan bu mezarlar yapı ve büyüklükleri itibarıyla kente hakim bir noktadadırlar.

Pontus Kral Kaya Mezarlarının en büyüğü, galeri ve merdivenlerle çıkılan, batı yönündeki en son mezardır. Bu mağaranın yüksekliği 15m, genişliği 8m, derinliği ise 6m’dir. Mezar odasına girişi, diğer mezarlardaki kapılardan daha yüksektir. Büyük Kral Mezarı olarak da adlandırılan mağara, cephe itibariyle pek çok tahribata uğramıştır.

Kızlar Sarayı üzerinde yer alan üçlü kral mezarı birbirine çok yakın oyulmuştur. En solda yer alan mezar, ortadaki mezar sahibini gölgede bırakmak amacıyla ön plana çıkarılmıştır. Kızlar Sarayı’nın alt kısmında ve Demiryolu tünelinin hemen üzerinde bulunan mezar da, diğerleri gibi, blok kaya oyularak yapılmıştır. Diğer kaya mezarlarından farklı olarak, etrafı oyulmamıştır. Ayrıca mezar odasına çıkmayı kolaylaştıracak taş merdivenler de yapılmamıştır. Mezar odasının sağ ve sol kenarlarında yapılan sütunlar daha sonra kırılmıştır.

Mağaraların bütününde görülen kapaksız, 2-3 metre arasında değişen yükseklikte, kapıya benzeyen girişler, bu mağaraların ortak özelliğidir. Mağaraların etrafı geniş biçimde boş bırakılmasının amacı da, bazı mezarların tavaf edilmesi, bazılarında da kayalardan sızan suların hava ile temasını ve mezar odasının korunmasını sağlamaktır.

Kral Kaya Mezarları bazı dönemlerde hapishane ve cezalandırma mekanı olarak da kullanılmışlardı. Örneğin VI. Mithridates, kendisi ile yapılan barış görüşmelerinde zorluk çıkaran Romalı elçileri, Demiryolu geçidinin hemen üzerinde yer alan mezara hapsetmiştir.

1075’te Amasya’yı fetheden Melik Ahmed Danişmend Gazi, mezarların içindeki Pontus devrinden kalma gömüleri kaldırtmış. Yine o dönemde, Hıristiyan keşişlerin bu mağaralarda inzivaya çekildikleri bilinmektedir.

comment

YORUM YAPIN

1000 karakter kaldı.